10 Nisan 2015 Cuma

Elfida -Bölüm 6-

Elfida

-Bölüm 6-

Kahvaltıdan sonra bir doğa yürüyüşü yapmaya karar vermiştik. Her şeyi daha rahat konuşmak için sakinliğe ihtiyacımz vardı. Ağır adımlarla yürüyorduk. O, bej renkli montunun cebine ellerini atmış düşünceli şekilde adımlarını izliyordu. "Tam olarak nasıl başladı?" diye sordu. Ellerimi pantolonumun ceplerine soktum ve derin bir nefes çektim "Parça parça. Küçük küçük anılarla başladı. Gördüklerimi umursamıyordum. Sonra ağrılar başladı, göğsümden kollarıma ve çeneme yayılan, hemen sonra da uykuya dalıyordum. Sonra seni görüyordum, bizi.". Durdu ve bana dönerek "Nerede başladık peki?" diye sordu. "O gece, tanıştığımız gecede başladı." diye cevapladım ve devam ettim, "1-2 hafta sonra rüyalarım yoğunlaşmaya başlamıştı. Uyandıktan sonra da benimleydi. Anlam veremiyordum. Daha sonralarda ise kendimi sana ait hissetmeye başladım, çünkü çok şey paylaşmıştık." bir süre sessizlik oluştu, sadece yürürken bastığımız kuru yaptakların çıkardığı sesler vardı. "Elfida!" dedim, bana baktı. "Ben seni bir yerlerde görüp beğenmiş ve sonrada çıkma teklifi edecek biri olarak durmuyorum burada. Benim durumum daha farklı, ben seni çoktan seviyordum.", "Yani?" diye sordu. "Yani; sevgili olmamız lazım!". Gülümsedi, ben de öyle. Birbirimize dönmüştük. Dudaklarına bakıyordum, bir tiryakinin yıllar sonraki hasreti gibi. Kalp atışlarım hızlanmıştı, göz bebekleri büyümüştü ve hızlı nefes alıyordu. Birden dudaklarına yapıştım. Soluksuz öpmeye başladım. Birden anılar gözümün önüne gelmeye başladı... Hızlıca geçen fotoğraflar gibi... Sonra eliyle beni iterek kafasını tutmaya başladı, çığlık atıyordu. "Elfida! Iyimisin?!" yanına giderek onu tuttum. Acı çekiyordu "Bu da ne böyle?!" "Ne oldu?! Elfida?". Gözlerinden yaş geliyordu. Bana olan ona da oluyordu... "Başım! Çok kötü!" diyerek bayıldı. Kucaklayıp arabaya doğru ilerledim. Arka koltuğa yatırdım ve hemen tatil köyüne sürdüm arabayı. Yolda kendine gelmeye başlamıştı, "Iyi misin?". "Başım, başım ağırıyor!", "Neredeyse geldik, doktor bir baksın sana.". "Hayır hayır! Eve gidelim." diyerek tekrar yattı.

Onu eve getirmiş yine koltuğa yatırmıştım ve ben yine onu izleyerek uyanmasını bekliyordum. Herkes kolayca konuşup anlaşabiliyorken, aşkı normal yaşayabiliyorken benim bu şekilde yaşamam beni düşündürüyordu. Herkes kendi hikayesini sevgilisi ile yazıyor. Ben ise tiyatronun ortasına düşmüş misafir oyuncu gibiyim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bir başkasının anılarını taşıyor olabilirim ama seni seviyorum Elfida! Bu tekrar izlediğim film olabilir ama şimdi başrolünde ben varım ve sen, esas kız. Beni sevmelisin!

"Özgür?" diye seslendi, hemen yanına gidip dizlerimin üstüne çöktüm "Buradayım, iyi misin?", "Orada, beni öptüğünde bana ne oldu?", "Muhtemelen anılar, onları gördün. Ben de öyle.", "Çok hızlıydı, sersemledim." olduğu yerde doğrulup "Gördüğüm kadarı ile hiç birini yaşamadım ben.", "Nasıl yani? Ne gördün peki?", "İznik gölüydü sanırım, akşam saatleri... Dilek feneri yakmıştık uçuruyorduk...". "İznik gölü mü?" diye sordum. "Evet. Sonra, sonra Bolu'da yine bir göl evindeydik?... Anlayamıyorum?!", "Biz mi? Nasıl yani, sen ve ben mi?". "Evet ama ben daha önce Bolu'ya hiç gitmedim, bu olamaz!", "Tamam. Biraz dinlenmen gerek sanırım..." "Ben ne gördüğümden eminim Özgür! Bana hastaymış muamelesi yapma! Ben gördüğüm şeyleri yaşamadım diyorum! Eminim!" şaşkın ve endişeliydi, bir bardak su uzattım "Tamam, ben sana inanıyorum, hadi iç şunu. Biraz sakinleş." bir kaç yudum aldığı bardağı elinde sıkı sıkı tutuyordu, gözleri daldı "Seni gördüm Özgür, çok garipti!", "Beni mi?" diye sordum. "Evet, bir organizasyon şirketiydi sanırım, sana gelmiştim seni öpüyordum...". Şok olmuştum. Ona ne iş yaptığımı söylediğimi hatırlamıyordum. "Elfida, şimdi sen yaşamadığın anıları mı gördün? Bunu mu demek istiyorsun?". Bardaktaki suyu bir yudumda içerek "Evet, yani sanırım öyle.". Gözlerine bakarak "Elfida, öp beni!" dedim. Dudaklarındaki arzuyu görebiliyordum, beni öpmeye başladı. Anılar, yine gözümün önüne geliyordu, "Ne görüyorsun Elfida?", "Bizi." öpüyordu, büyük bir tutkuyla. Sonra bir an için durdu. "Sen benim Geleceğimsin Özgür!", "Sen de benim emin olduğum geçmişim, sürprizlerle dolu geleceğimsin Elfida!". Birbirimizi iki ayrı bedende arzulayan tek ruh gibiydik... Geçmiş ve gelecek aynı karedeydi...

Geleceğin rengi geçmişin güzelliğinde saklıysa eğer, sen en güzel rengim olacaksın Elfida!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder